Uzmanlar tüm dünyayı uyarıyor: ‘İsrail bir nükleer silah devleti’

Uzmanlar İsrail’in Nükleer Silahları Konusunda Uyarıyor: “İsrail Bir Nükleer Silah Devleti”

İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları ve nükleer silah sahibi olmasının küresel güvenlik için tehdit oluşturduğunu kaydeden uzmanlar, Batı’nın İsrail’in suçlarına göz yumduğunu ifade ediyor.

Arab Center DC’den Dr. Assal Rad ve İnsan Hakları İzleme Örgütünün eski Direktörü Kenneth Roth, yaptıkları değerlendirmede, İsrail’in nükleer silah programının yasal açmazları ve uluslararası toplumun çifte standardı konularını ele aldı.

İsrail’in Nükleer Silahları

Dr. Assal Rad, nükleer uzmanların, İsrail’in 90 kadar nükleer silaha ve 200 kadar nükleer bomba yapabilmek için gerekli mühimmata sahip olduğunu tahmin ettiğini belirtti.

Rad, “İsrail nükleer silahları olduğunu resmen açıklamamakla yasal bir sorun oluşturuyor. İsrail, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na (NPT) taraf olmadığı için bu sözleşmedeki yükümlülüklere uymak zorunda olmadığını iddia ediyor.” dedi.

İsrail’in nükleer silah sahibi olmasının diğer ülkeler için yasal belirsizlik yarattığını vurgulayan Rad, “İran şu anda NPT’den ayrılmayı düşünüyor çünkü İsrail bunu yapabiliyorsa neden başka bir ülke yapmasın diye düşünüyor.” şeklinde konuştu.

“Batı’nın Çifte Standartı”

Rad, Batılı ülkelerin İran’a karşı yaptırım uygularken İsrail’e aynı tavırları sergilemediğini dile getirerek, “ABD, İsrail’in nükleer devlet olduğunu kabul edemez çünkü eğer kabul ederse ABD’nin iç hukukunu ihlal etmiş olur. İsrail, resmen nükleer devlet olarak kabul edilmediği için ABD askeri yardım sağlayabiliyor.” şeklinde konuştu.

“Çifte standart her yerde var. İsrail’in soykırım işlemesine, gazetecileri, hastaneleri, okulları hedef almasına, sivilleri kitlesel öldürmesine neden izin veriliyor? Çünkü İsrail’in istediği her şeyi yapmasına izin veriliyor.” değerlendirmesinde bulunan Rad, İran’ın düşman, İsrail’in ise müttefik olarak görülmesinin bu durumun temel nedeni olduğunu vurguladı.

“İsrail Orta Doğu’da Nükleer Silahsız Bölgeye Karşı”

İran ve Arap ülkelerinin Orta Doğu’yu nükleer silahsız bölge yapma fikrini desteklediğini ancak ABD ve İsrail’in buna karşı çıktığını belirten Rad, “Eğer nükleer silahsız bölge olursa, İsrail açık bir hukuk ihlali içine girerdi. İsrail uluslararası topluma nükleer silahlarını teslim etmek zorunda kalırdı.” dedi.

Rad, İran’ın NPT üyesi olduğunu, nükleer tesislerinde uluslararası denetimlere izin verdiğini ve 2015’te ABD ile Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) Anlaşması imzaladığını hatırlatarak, “(JCPOA ülkeleri) İran’ın silahsız bir program yürütmesini sağlayacak kadar gözetim ve sınırlamayı kabul etti. Yine de Batı dünyası İran’ı nükleer tehdit olarak göstermeye çalışıyor.” şeklinde değerlendirmede bulundu.

“İsrail Bu Savaşı Başlatarak Nükleer Müzakere Sürecini Sabote Etti”

İsrail’in nükleer silah sahibi olmaması gerektiğini belirten Rad, “İsrail bu silahları yasa dışı yollarla elde etti. Uluslararası hukukun her devlet için geçerli olması gerekiyor, İsrail diğer devletlerle aynı standartlara tabi tutulmalı.” şeklinde konuştu.

Rad, İsrail’in son iki yılda sergilediği davranışların haydut devlet tanımına uyduğunu söyleyerek, şunları ekledi:

“Nükleer silah kullanımından başka hemen her savaş kuralını İsrail ihlal etti. Sivilleri, gazetecileri, doktorları hedef aldı, açlığı savaş aracı olarak kullandı. Gazze’de Filistinlilere karşı soykırım işliyor, Batı Şeria’da etnik temizlik yapıyor, Lübnan’a saldırıyor, Suriye topraklarını işgal ediyor ve İran’a yasa dışı savaş başlattı. İsrail’in İran’ın nük…

“İsrail Bir Nükleer Silah Devleti”

İnsan Hakları İzleme Örgütünün eski Direktörü Kenneth Roth, İsrail’in uzun süredir tanınmayan bir nükleer silah devleti olduğunu belirtti. NPT’yi onaylamadığı için nükleer arsenik geliştirmesi yasaklanmıyor ve bunu yaptığını söyledi. ABD hükümeti ve diğer Batılı hükümetler İsrail’in nükleer silahlara sahip olduğunu biliyor ancak resmi olarak kabul etmiyor ve zımnen onaylıyorlar.” şeklinde değerlendirmede bulundu.

  • İsrail’in İran’a Yönelik Saldırısı

Roth, “İsrail’in İran’a yönelik saldırısının tamamen gereksiz olduğunu ve İran’ın uranyum zenginleştirmesini artırdığı ancak bomba yapma noktasında olmadığını dile getirerek, “En güvenilir yaklaşım Trump’ın müzakereleri sürdürmesi olacaktı ancak İsrail’in bombardımanı bunu engelledi.” dedi.

Netanyahu’nun eski ABD Başkanı Obama’nın İran’la yaptığı nükleer anlaşmayı iptal etmesi için Trump’a baskı yaptığını ve bu nedenle İr…

Related Posts

Rusya: ABD ekonomiyi siyasi silaha çevirdi

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD’nin ticari ve ekonomik araçları siyasi baskı unsuru olarak kullanmaya devam ettiğini belirterek, “Bu çizgi, uluslararası ekonomik işbirliği mimarisinin bozulmasına yol açıyor.” dedi.

Rapor: Pentagon, “savaş ve silahları finanse etmek” için özel silah şirketlerine 2,4 milyon dolar sağladı

İngiltere menşeli yayıncı The Guardian’a özel olarak sunulan çalışmada, özel silah şirketlerine aktarılan fonlar ön plana çıktı

Adana’da şeftali hasadı başladı: Don vuran bahçelerde rekolte düştü

Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye’yi içine alan Çukurova bölgesinde zirai don nedeniyle ciddi oranda verim kaybı yaşanan sert çekirdekli meyvelerden şeftalide hasat başladı. Adana’nın Kozan ilçesinde 35 dönümlük …

Yılana benzerliğiyle dikkat çekiyor: 1 buçuk metre boyunda

Havaların ısınmasıyla sürüngenler doğada sıklıkla görülmeye başlandı. İskenderun ilçesine bağlı Sakıt Mahallesi’nde yaklaşık 1 buçuk metre uzunluğundaki oluklu kertenkele kameralara yakalandı. Yılana olan benzerliğiyle dikkat çeken kertenkele, 47 …

ABD bu skandalı konuşuyor! Dışişleri Bakanı Rubio’nun sesini kopyaladılar: Bakanları ve siyasetçileri kandırdılar

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun sesini yapay zeka yardımıyla kopyalayan üç kişi; biri eyalet valisi biri Kongre üyesi olmak üzere en az beş hükümet yetkilisini kandırdı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Pakistan’la tarihi anlaşmayı duyurdu: Bir ilk olacak

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar ile ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Bakan Fidan, Pakistan ile yapılan anlaşmayla Türk şirketlerinin Pakistan sularında petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri yürüteceğini bildirdi.