Kansızlığa çareyi asırlar önce bulmuşlar! Osmanlı hekimlerinin gizli silahı, demir iksiri

Kansızlığa Çareyi Asırlar Önce Bulmuşlar: Osmanlı Hekimlerinin Gizli Silahı Demir İksiri

Demir, kanda oksijen taşıyan hemoglobin proteininin temelidir. Yeteri kadar demir olmadığında vücut enerji üretemez ve hücrelerimiz yeterli oksijeni alamaz. Demir eksikliği de vücudun işleyişini tamamen etkiler. Bu sorunu ortadan kaldırmak için eski dönemlerde, halk hekimliğinde kullanılan bazı besinler mevcut.

Demir açısından en zengin besinler arasında tarih boyunca öne çıkan bir besin bulunur. Karaciğer, hem yüksek miktarda demir içerir. Hipokrat’ın yazılarında, halsizlik ve solgunluk çeken hastalara karaciğer tüketimi önerdiği belirtilir. Aynı şekilde, Galen, karaciğerin kan yapımını desteklediğini ve enerji verdiğini savunmuş.

Osmanlı mutfağında kullanılan ciğer, özellikle dana veya kuzu ciğeri, lezzetli bir yemek ve şifalı bir besin olarak tercih edilirmiş. Örneğin, ciğer kebabı veya ciğer tava gibi yemekler, halk arasında kansızlığa karşı bir çare olarak görülmüş. Ancak yine de, kolesterol içeriği nedeniyle ölçülü tüketilmesi gerekiyor.

Deniz ürünleri, özellikle hamsi ve sardalya gibi küçük balıklar, demir açısından zengin bir diğer besin grubu olarak karşımıza çıkıyor. Antik Yunan’da, kıyı bölgelerinde yaşayan halklar, balığı sadece bir besin kaynağı olarak değil, aynı zamanda sağlık için bir ilaç gibi tüketirdi.

Hamsi ve sardalya, hem demir hem de omega-3 yağ asitleri açısından zengin besinler olarak biliniyor. Üstelik, balıkların içerdiği demir, bitkisel kaynaklara kıyasla daha kolay emilir. Haftada birkaç kez hamsi veya sardalya tüketmeye çalışabilirsiniz.

Özellikle dut ve üzüm pekmezi, Osmanlı döneminde, pekmez hem bir tatlandırıcı hem de kansızlık ve halsizlik için doğal bir ilaç olarak kullanılırdı. Üzüm pekmezi, demirin yanı sıra B vitamini ve antioksidanlar da barındırıyor. Yani enerji seviyesini artırmaya yardımcı oluyor. Dut pekmezi ise özellikle çocuklar ve yaşlılar için öneriliyordu.

Demir açısından zengin besinler tüketmek, demir eksikliğini önlemek için önemli bir adım olabilir. Bunun yanı sıra, tükettiğiniz doğal demir takviyelerini bir uzmana danışarak C vitaminiyle birleştirebilirsiniz. Çünkü C vitamini demirin emilimini artırır.

Related Posts

Yediğimiz sebze ve meyve ne kadar sağlıklı?

“Günümüzde tarım ilaçlı sebze ve meyvelerin ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı göz ardı edilmemeli’’ uyarısında bulunan Prof. Dr. Erk, bu konuda dikkat edilmesi gereken noktalara değindi.

Evdeki en sinsi mikrop yuvası! Klozetten 75 kat daha kirli, salonda baş köşede duruyor

Evde en kirli yerin tuvalet olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. İngiltere’de yapılan bir araştırma, evdeki bu eşyanın klozet kapağından 75 kat daha fazla bakteri barındırdığını ortaya koydu. Özellikle evcil hayvan sahipleri için bu durum daha da endişe verici boyutlara ulaşıyor.

Bardağın içinde jele dönüyor! Suda şişen mucize: Magnezyumu roketliyor

Yaşam trendlerinin öncüsü haline gelen chia tohumu, küçük boyutuna rağmen büyük faydalarıyla dikkat çekiyor. Özellikle suda bekletilerek tüketildiğinde jel kıvamına gelen chia tohumu, magnezyum depolarını fulleyen faydalı bir etkiye sahip. Ancak tek faydası bununla sınırlı kalmıyor, vücuda sayısız etkisi var. İşte chia tohumunun etkileri ve doğru tüketim yöntemi.

Sahte bal tehlikesi: Gerçek ve sahteyi ayırt etmek için 3 yöntem

Bal, sofralarımızın vazgeçilmezi ve doğanın en değerli hediyelerinden biri, ancak son yıllarda taklit ve tağşiş ürünler artış gösteriyor. Uzmanlar, sahte ballarla gerçek balı ayırt etmenin sadece tadına bakarak mümkün olmadığını vurguluyor. Peki, gerçek bal nasıl anlaşılır? İşte, sahte balı tespit etmek için dikkat etmeniz gereken 3 altın kural ve güvenilir yöntemler…

Uzmanı uyardı: Astım kadınları daha çok etkiliyor

Uzmanı uyardı: Astım kadınları daha çok etkiliyor

Vücudun görünmez savaşçısı: Arginin

Kalbi koruyor, cildi yeniliyor, hormonları dengeliyor… Proteinlerin yıkımıyla sentezlenen arginin, bağışıklık sistemini destekleyerek adeta vücuda kalkan oluyor. Dr. Yunus Kayalar, bu amino asidin nohuttan tavuğa, fındıktan yumurtaya pek çok besinde yer aldığını söylüyor.